ARAŞTIRMACI KAPIKULU OLABİLİR Mİ?
Yücel ÇAĞLAR*
Olabilir! Eğer; i) araştırmacı kendisine ve uğraşına
sevgisi ve saygısını yitirmişse; ii) işlendirildiği kurum ve kuruluş
yöneticilerinin araştırmacılarını kapıkullaştırma amacı ve olanağı varsa; iii)
araştırmacıda kapıkullaştırılmaya karşı durma bilinci ve istenci yoksa; iv)
ilgili meslek örgütleri bu doğrultudaki girişimleri kayıtsızlıkla karşılayabiliyorsa;
araştırmacı da insandır, kapıkulu olabilir! Bu, son derece açık bir durum.
Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) Ormancılık Araştırma
Enstitüsü Müdürlükleri Performans Değerlendirme Sistemi Uygulama Talimatı çıkarıldıktan sonra
gündeme gelebilecek gelişmeler, bu durumun ne denli olası olduğunu ortaya
koyacaktır.
Kaş yaparken...
Ülkemizde ormancılık alanında araştırma
çalışmalarının kurumsallaşması, altmış yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Bin
dolayında araştırmanın sonuçlandırıldığı yüzlerce eğitsel çalışmanın
gerçekleştirildiği bu süre içinde işlevsel, demokratik ve yaygın bir araştırma
düzeninin kurulduğu, yakın zamanlara değin de etkin olurak işletildiği
söylenebilir. Sözgelimi; üçü konu, dokuzu
ise ülke yüzeyine yayılmış bölgesel araştırma enstitüleri kurulmuş; her
enstitüde sorun alanları özelinde etkinlikte bulunan başmühendisliklerin yanı
sıra teknik, araştırma uzmanlık kurulları oluşturulmuş; araştırman ormanları
ayrılmış; araştırma master planları hazırlanmıştır. Ancak, 2011 yılında gündeme
gelen “kanun hükmünde kararname fırtınasında” bu düzen de bozulma sürecine
girmiştir. Bir iki ay gibi çok kısa sürede ilgili Bakanlık ile OGM’nin yönetsel
yapısı ve görevleri birkaç kez köktenci biçimde değiştirilmiş; ormancılık
araştırma enstitüleri de (OAE), OGM’nin “merkez” birimlerinden Dış İlişkiler, Eğitim ve Araştırma
Dairesi Başkanlığı’na (DEAD) bağlanmıştır. Ardından, 2012 yılında çıkarılan Orman Genel Müdürlüğü Ormancılık Araştırma
Enstitüsü Müdürlüklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik ile 2013
yılında çıkarılan Orman Genel Müdürlüğü
Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüklerinin Araştırma Geliştirme
Faaliyetlerine İlişkin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Talimatname’yle söz
konusu yönetsel yapı ve işleyişi yeniden düzenlenmiştir. Geçtiğimiz Mayıs
ayında ise “…Araştırmacı personelin ve
buna bağlı olarak enstitü yöneticileri ile enstitülerin görev ve sorumlulukları
ne düzeyde icra ettiklerinin (performanslarının), belirlenecek kriterler
doğrultusunda ölçülmesi ve değerlendirilmesine ilişkin usul ve esasları
düzenlemek” amacıyla Ormancılık
Araştırma Enstitüsü Müdürlükleri Performans Değerlendirme Sistemi Uygulama
Talimatı çıkarılmıştır. Kısacası; ormancılık araştırmaları alanında da,
deyim yerindeyse “kaş yaparken göz çıkarırcasına” bir iklim yaratılmıştır.
Neye dayanarak?
İkinci maddesinde
belirtildiğine göre, Talimat, 2012 yılında çıkarılan Orman Genel Müdürlüğü Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüklerinin
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır. Ne
var ki, Yönetmelikle, hemen hemen yalnızca “Orman
Genel Müdürlüğünün doğrudan merkeze bağlı taşra teşkilatı olan ve ormancılık
araştırma faaliyetlerini yürüten Araştırma Enstitüsü Müdürlüklerinin görev,
yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esaslar” düzenlenmiştir. Başka
bir söyleyişle, Yönetmelikte; “araştırmacı
personelin ve buna bağlı olarak enstitü yöneticileri ile enstitülerin görev ve
sorumlulukları(nı) ne düzeyde icra
ettiklerinin (performanslarının)…ölçülmesi ve değerlendirilmesinden” hiçbir
bağlamda söz edilmemiştir. Kaldı ki; OGM’nin 3234 sayılı kuruluş yasasının 22.
maddesinde de DEAD’a böyle bir görev verilmemiştir. Ek olarak; i) 2004-2023
döneminde uygulanması öngörülen Türkiye
Ulusal Ormancılık Programı’nda; ii) 5. maddesinde araştırma projelerinin “…kalkınma plan ve programları, Ulusal Ormancılık
Programı, Orman Genel Müdürlüğü Stratejik Planına uygun olarak tespit edilen
politika, hedef ve öncelikler doğrultusunda hazırlanır ve yürütülür”
kuralına yer verilen Orman Genel
Müdürlüğü Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüklerinin Araştırma Geliştirme
Faaliyetlerine İlişkin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Talimatname’de;
iii) OGM’nin 5018 sayılı Kamu Yönetimi ve Mali Kontrol Kanunu uyarınca hazırlanan “stratejik planları” ve yıllık “faaliyet
raporları”nda ormancılık araştırma düzeninin herhangi bir alanında “performans
ölçme ve değerlendirme” yapılmasına yönelik herhangi bir eyleme ya da kurala
yer verilmemiştir.
Bu durumda; “-Söz konusu Talimatın dayanağı nedir?”
sorusu yanıtsız kalmaktadır.
Neler getiriyor?
Söz konusu Talimatla ormancılık
araştırmaları alanında kamu yönetiminde pek de görülmedik bir durum yaratılmıştır:
Daha açık bir söyleyişle, Talimatla DEAD, söylem yerindeyse, “hem yargıç hem de
savcı” konumuna getirilmiştir. Şöyle ki;
ü
açıklıkla
belirtilmemiş olmakla birlikte araştırmacı “performansları” DEAD Başkanlığı değil, 4. maddenin “b”
bendinde “Değerlendirici” olarak anılan DEAD Başkanı tarafından ölçülecektir;
ü
“performansların”
değerlendirilmesinde takvim yılı temel alınacaktır; böyle iken, çalışmaları
araştırmanın doğası gereği bir yılı aşacak ve iş yoğunluğu da yıllara göre
değişebilecek araştırmacıların “performansının” nasıl değerlendirileceğine
herhangi bir açıklık getirilmemiştir;
ü
araştırmacı
“performanslarının” ölçülmesinde kullanılacak “kriterler seti ve puanlaması”,
günün koşullarına göre DEAD tarafından güncellenecektir (Madde 6/1); ancak, bu
“güncellemeyi gerektirecek “günün koşullarının” neler olacağı ve nasıl
belirleneceği belirsizdir;
ü
“performans
değerlendirme notlarına” itirazlar, sonuçların açıklanmasını izleyen on iş günü
içinde DEAD’a yapılacak; onbeş gün içinde de DEAD tarafından karara bağlanacaktır
(Madde 8/1); böylece, benzetme yerindeyse, savcı ve yargıcın aynı kişi olacağı
bir “yargılama” düzeni kurulmuştur;
ü
Talimatın
ekinde verilen çizelgede 7 kümede* toplam 89 “kriter”
sayılmış; ayrıca “yönetici Performansı” kümesinde de 3 “kritere” (“Enstitülerin
toplam performansının % 85’i”, “bütçe performansı” ve “evrak performansı”) yer
verilmiştir; ancak bu “kriterlerin” her birine uygulanacak “puanlar” için herhangi bir açıklama yapılmamıştır; anlaşıldığına
göre, “kriterler” eş ağırlıklı işlem görecektir; böylece, DEAD’in araştırmacı
personeli, araştırma enstitüsü ve yöneticileri üzerindeki egemenliği
pekiştirilmiş; daha da önemlisi, araştırma çalışmalarının OGM’nin ya da plan ve
programların önceliklerine göre yönlendirilmesi olanaksızlaşmıştır;
ü
Gerek
araştırmacıların ve enstitü yöneticilerinin, gerekse enstitülerin başarılı ve
başarısızlık sayılacak durumlarının belirlenmesi, bu durumlarda yapılacak
uygulamalar, gülünç olmaktan da öte araştırmacılık düzenini alt üst edebilecek bir
yaklaşımla düzenlenmiştir: Sözgelimi, Talimatın 6. maddesine göre;
i)
“üzerinde en az 2 adet proje yürütücülüğü ve
1 adet proje araştırmacılığına denk gelen puanı almış” araştırmacı personel
ile “65 puan almış” enstitü müdürlüğü,
“başarılı” sayılabilecek;
ii) “ardışık 2 yıl başarılı olmayan araştırıcı personel, enstitü müdürlükleri
dışında faydalı olabileceği başka bir birime tayin “edilecek;
iii) “ardışık iki yıl başarılı olmayan enstitülerin yöneticileri için idari
tasarruf” uygulanacak;
iv) “her yıl üstün başarı gösteren üç araştırmacı personel ile en başarılı
enstitünün müdür ve müdür yardımcısı” ise ödüllendirilecektir.
Sonuç
olarak…
Böyle bir
araştırmacılık düzeninde, kurumsal araştırmacılığın temel koşullarından dayanışmacılık,
paylaşmacılık, demokratiklik, özgürlükçülük, doğruculuk, yaratıcılık vb tutum
ve davranışların yerini bencilliğin, kıran kırana yarışmacılığın,
aldatmacılığın, her türlü kayırmacılığın ve haksızlıkların alacağı;
dolayısıyla, araştırmacıların, benzetme yerindeyse “ayakta iken öleceği”
açıktır. Dolayısıyla, ormanlarımız, yaratıcı, özverili, gerçekten de üretken,
dürüst araştırma dostlarından da yoksun kalabilecektir. Kim bilir, söz konusu
düzenlemeleri yapanlar belki de böylesi bir araştırmacılık düzenini,
kapıkullaştırılmış araştırmacıları istiyordur.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder