11 Mart 2016 Cuma

Doğal Kaynaklar Tehdit Altında



HEDEF DOĞAL KAYNAKLAR

Orman mühendisi, orman endüstri mühendisi ve ağaç işleri mühendisleri ülkemizin önemli bir doğal kaynağı olan ormanlarımızın işletilmesinden ve devamlılığından sorumludurlar.
Kaynakları her durum ve şartta istediği gibi kullanmak isteyen zihniyetin karşısında,kaynağı koruyucu ve devamını sağlayıcı tavrıyla yaşayan bir canlı olan orman varlığının yanındadırlar.
 Ormanların koruyucusu olarak nasıl ki doğal kaynak olan ormanın ticarileştirilmesine karşı isek bunun işletilmesinden ve devamlılığından sorumlu olan mesleklerinde ticarileştirilmesine de karşı olmalıyız.
5531 sayılı yasa ile hedeflenenin ormanlardaki özelleştirmeleri hızlandırmak olduğu gerçeğini unutmadan aşağıda sıralananların hafızalarda yer etmesi kaçınılmazdır.
1) Ormanların özgün ekosistemlerdir.
2)Ormanların ortak varlık sayılması ve korunmasının buna göre planlanması yapılmalıdır.
3)Orman gen kaynakları korunması gereken en önemli doğal yapılardır,bunların korunması için her türlü disiplin ile birliktelik sağlanmalıdır.
4)Ormanların ekolojik işlevlerinin öne çıkarılması ve kamuya tanıtılması yönünde toplantılar, açık oturumlar ve konferanslar düzenlenmelidir.
5)Karar süreçlerinde  yerel halkın söz sahibi kılınması için olağan toplantılar gerçekleştirilmelidir.
6)Ormanlara zarar veren olaylarda yerel doğaseverlerin müdahil olunması gerçekleştirilmeli ve gerektiğinde kamu görevlileri yerine uzman görüşleri alınmalıdır.

Türkiye ormancılığının gelecekteki güçlü, zayıf yönleri, tehdit ve fırsatlarını sıralamaya kalktığımızda:
Fırsatlar;
          Ülkedeki ekolojik koşulların halen bozulmamış olması,
          Biyolojik çeşitlilik zenginliği,
          “orman” sayılan alanların genişliği,
          Doğal yaşlı ve karışık orman varlığı,
          Ormanlarda devlet mülkiyeti, yönetimi ve işletmeciliğinin halen devam ediyor olması,
          Orman Genel Müdürlüğünün mali özerklik yapısı,
          Günün koşullarına uygun gelişmiş olan iletişim ve bilişim olanakları,
          Ormancılık üzerine yapılmış araştırmaların nitelik ve niceliği
Tehditler;
           Siyasal etkiler, baskılar ve yönlendirmeler
          Kırsal yoksulluk,
          İklim değişikliği ve kuraklıklar,
          Doğal zararlılar,
          Hukuksal boşluklar ve çelişkiler ve hukuksal düzenlemeler
          Ormanların başka kullanımlara tahsisi,
          Özelleştirmeci uygulamalar,
          Köylülerin ormanlardan yararlanma gelenekleri,
          Genetik kirlenme, asit yağmurları,
          Orman yangınları,
          Yanlış ağaçlandırma teknikleri ve orman koruma zaafları,
          Hayvancılık etkinlikleri,
          Hazine arazilerinde “özel ağaçlandırma” adı altında orman ağacı olmayan türlerle yapılan plantasyonların Orman Genel Müdürlüğü sorumluluğunda bulunması
          Orman rejimi içinde bulunan alanlarda orman ağacı olmayan “Aşılı Badem”,”Aşılı Ceviz”,”Aşılı Keçiboynuzu” türleri ile özel ağaçlandırma izni verilmesi,
          Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz iklim Tipinin klimaks bitki türü kızılçam olup,   bu türün biyolojisinde yangın kültürü bulunmaktadır. Son yıllarda orman yangınlarını söndürmede geliştirilen teknikler ve maddi olanaklar  yanında ekosistemin bozulması bakımından oldukça yüksek risk taşıyan ve geniş alanlarda uygulamaya konulan YARDOP uygulamaları başlı başına bir orman kıyımıdır.
          Orman yangını zararının azalma nedeninin gelişen tekniklerden mi, yoksa YARDOP uygulamaları sonucuna göre mi olduğu kıyaslaması yapılmadan yeni alanlarda uygulanması.
          Orman tahdit çalışmalarının henüz bitirilmemiş olması,
Yukarıda sıralananlardan fırsat olarak alınanların nasıl bir küresel tehdit altında olduğunu yaşadığımız günler şahit olmaktadır. Tehditler içerisinde yer alan köylülerin ormanlardan yararlanma gelenekleri ve hayvancılık etkinlikleri ise giderek fırsatlar olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Yine tehditler içerisinde yer alan Ağaçlandırmada farklı makinelerin kullanımı yaban hayatının devam ettiği alanların ağaçlandırma kapsamına alınmasına neden olmuştur.
Diğer tehditlerin nasıl katlanarak karşımıza çıktığını yaşayarak görmekteyiz. Orman yangınlarını kullanarak olmayacak yerlerde olmayacak kimselere YARDOP projelerinin uygulanması için tam kapalı ormanların tahsis edildiğini ve buna kimsenin dur diyemediği madencilerin her yerde arama yapabildiği ,özel ağaçlandırmanın 0.5 hektarlık orman içi açıklıklara gözünü diktiği günleri yaşamaktayız.
Ormancı çalışanları bilerek veya bilmeyerek  küresel sermayenin istekleri doğrultusunda mesleklerinin  ticarileştirilmesi için doğal kaynakta gözü olan zihniyet,elinden gelen her türlü desteği ortaya koymakta,özel ormancılık büroları ve özel ağaçlandırma sahaları ile özel ormanlar çok hızlı bir şekilde çoğalmaktadır.
2011 yılı içerisinde iki ay ara ile çıkarılan iki ayrı kararname ile kamuda çalışan orman mühendisleri,orman endüstri mühendisleri ve ağaç işleri mühendisleri hallaç pamuğu gibi atılmışlardır. Bir çoğunun hala ne iş yapacağı belli değilken uzmanlık alanları dışına itilmiş olanların işlerini yapmaya çalışanlar, bilmedikleri bir konunun ağırlığı altında ezilmektedirler.  
Bu zor koşullar ve dayatmalar içerisinde yaşayan,bir canlı olan ormanların dostu ormancılık işkolu  mühendisleri ve tüm çalışanları ne yazık ki bir türlü seslerini duyuramamakta ve gelmekte olan tehlikeli sonu kitlelere anlatamamaktadırlar.
Halkımızın giderek kirlenen yaşam koşulları içerisinde büyük bir bölümü doğal olan ormanlara sahip çıkmalarını ve onlardan ormanlar üzerine oynanan oyunları fark etmelerini istemek şu aşamada yapabileceğimiz tek şey. Çünkü istedikleri anda her türlü kaynağı kullanıma açabilecek sayısal çoğunluk olmayacak yasaları yapabiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder