Meslektaşlarım orman yangınını
söndürmekten dönüyorlardı;
kazada yitirdik.
Saygıyla anıyor; yakınlarına
sabır diliyorum.
21 Temmuz 2024
Merhaba;
Çok öfkeliyim çoook...
Yaşamımın üçtebirinden fazlası, meslek yaşantımın ise neredeyse yarısına yakını AKP
siyasal iktidarı döneminde geçti. Gerçekte hükümet olur olmaz gündeme getirdiği ünlü
“İkiBe arazilerini” satma girişimi bir anlamda erken gelen bir uyarıydı. Önceleri dikkate
alınır gibi oldu. Ama siyasal iktidarın “fıtratında olan” mirasyedicilik ormancılığımız ve
ormanlarımızda da sürdü. Yirmiki yılda 6831 sayılı Orman Kanunu’nu tam 31 kez de-
ğiştirdi. Ekonomik durumuzda, yanı sıra, emek sömürüsünde olduğu gibi ormancılığı-
mızda ve dolayısıyla ormanlarımızda da geldiğimiz durum ortada. Geçtiğimiz günlerde
yine “torbalanmış” olarak çıkardığı 7519 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Ka-
nunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun’la 6831 sayılı yasanın Ek Madde 8’sine dört yeni fıkra ekledi, yanı sıra, bir de
Geçici Madde 14’ü getirdi. “Tanrı gözlerinizi doyursun !” diyeceğim ama hiç doymuyor
ki; bu gidişle hiç doymayacak. Kaygılanıyorum ... Başlıktaki dileğin gerisini siz ge-
tirirsiniz artık.
Sürekli olarak yakınan dostlarıma söylüyorum: Endişelenmeyin ; bu kez “çok
uzun”, “yanı sıra, “bol dip notlu” bir “sessiz tartışma” yapmayacağım. Yapılan deği-
şiklikleri kimi vurgulamalarla olduğu gibi aktaracak ama aklıma takılan kimi soruları
sormakla yetineceğim yalnızca.
Bir yanda bir karış ormanı kurtarmak için can verenler bir yanda “devlet ormanı” sayı-
lan yerleri “babalarının çiftliği” sananlar... Buna yürek mi dayanır? Benim artık dayan-
mıyor ve ne yapacağımı bilmiyorum doğrusu.
Öfkelerim , derin kederlerim ve kaygılarımla.
Yücel Çağlar
yerlerdeki orman ekosistemleri olmak üzere tüm ekosistemlerimiz temelde işte böyle bir yasayla yö-
netilmeye çalışılıyor. “- Peki, gerektiğince yönetiliyor mu?” derseniz; yanıtım “bilmiyorum” olacak .
Siz söyleyin lütfen, gerektiğince yönetilebiliyor mu? Açıktır ki, eğer bu sıcaklarda böyle bir zahmete
girerseniz önce sizin “gerektiğincenizin” ne anlama geldiğini açıklamanız gerekecek. Gerçekten de
merak ediyorum; sizin “gerektiğinceniz” ne acaba?
Neyse; bu sıcaklarda sizi bir de ben bunaltmayayım.
Gelelim 7519 sayılı yasayla 6831 sayılı yasada yapılanlara... Olası değerlendirmelerinize –“tartış-
malarınıza” - yardımı olur düşüncesiyle aşağıdaki çizelgeyi hazırladım; özellikle dikkatinizi çekmek
istediklerimi ise renklendirdim ve koyulaştırdım:
Geçici Madde 14 Ek Madde 9’un İlk Fıkrası
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, devlet ormanlarında ulaşım hizmeti maksadıyla verilen havaalanı/havalimanı izin alanı sınırları içerisinde yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-iş-let-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dinî tesis, alışveriş üniteleri gibi tesislerle akaryakıt istasyonu, lojistik, kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binaları havaalanı/havalimanının müştemilatı sayılır ve Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. İzin verilen tesislerden herhangi bir bedel alınmaz. Alınan bedeller iade edilmez.”
“Ek Madde 9 – (Ek : 31/7/2008 - 5801/2 md.) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılacak spor tesislerine ve Savunma Sanayii Başkanlığınca yapılacak savunma maksatlı tesislere ve bunların müştemilatına bu Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre izin verilebilir. Verilen bu izinlerden bedel
alınmaz.”
(2008 yılında getirilen Ek madde 9’a sonradan toplam 9 “ek fıkra” getirilmiştir !)
7519 sayılı yasayla Ek Mdde 9’a Eklenen Fıkralar
Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde olan devlet ormanlarındaki erişme kontrolü uygulanan karayollarında yük aktarmak için zaruri olan yükleme ve boşaltma işlemlerine ait geçici depolar ve bunların tamamlayıcısı olan tesislere karayolu sınır çizgisi içinde kalmak ve her bir tesis için 60.000 metrekareyi geçmemek kaydıyla ağaçlandırma bedeli alınarak izin verilebilir. İzne konu tesislerin kiralanması, özelleştirme uygulamaları kapsamında işletme hakkının devredilmesi veya yap-işlet-devret modeliyle yaptırılması ve işlettirilmesi halinde orman sayılan alana isabet eden; sözleşmesi gereği ilgili idareye ödenmesi gereken kira bedelinin veya işletme hakkının devredilmesi halinde devir bedelinin %50’si Orman Genel Müdürlüğü özel bütçe hesabına izin sahibi tarafından yatırılır. İzinler, ilgili kamu idareleri veya kamu kurum ve kuruluşları adına devam eder, taahhüt senetlerinde yer alan haklar işletme süresi içinde aynı şekilde işleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine işletme süresi içinde işleticiler tarafından yerine getirilir
Devlet ormanlarında ulaşım hizmeti maksadıyla verilen havaalanı/havalimanı izin alanı içerisinde yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dinî tesis, alışveriş üniteleri gibi tesislerle akaryakıt istasyonu, lojistik, kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binalarına havaalanı/havalimanı sınırları içinde kalmak kaydıyla 17 nci madde hükümlerine göre izin verilebilir. Genel bütçe kapsamındaki idareler ile Devlet Hava Meydanları
İşletmesi Genel Müdürlüğünce yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen tesislerden herhangi bir bedel alınmaz.
Havaalanı/havalimanı izin alanı içerisinde kalan tesislerin yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılması halinde izin sahibinin talebi üzerine yüklenici/görevli şirket adına üst hakkı tesis edilebilir. İzinler izin sahibi adına devam eder. Adına üst hakkı tesis edilen yüklenici/görevli şirketten ağaçlandırma bedeli dışında kira dâhil başkaca hiçbir bedel alınmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünce yapılacak demiryolu ve buna bağlı elektrifikasyon, sinyalizasyon, haberleşme tesisleriyle bunların tamamlayıcısı olan yük merkezi ve yolcu taşıma istasyonu gibi zorunlu tesislere 17 nci maddenin üçüncü fıkrası esaslarına göre verilen izinlerden bedel alınmaz.
2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’na eklenen madde:
“EK MADDE 3- Devlet ormanları kapsamındaki alanlarda havaalanı/havalimanı projeleri kapsamında,
havaalanı/havalimanı sınırları içerisinde hava ve kara tarafı için gerekli tesis alanları ile yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dinî tesis, alışveriş üniteleri gibi tesislerle akaryakıt istasyonu, lojistik, kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binaları için verilen izinlerden herhangi bir bedel alınmaz.”Benim akıl edebildiğim soruların başlıcaları ise şunlar...
Yasa TBMM’nin gündemindeyken ve sonrasında bekledim; bir “Tarının kulu çıksın da bir şeyler söylesin !” diye. Ancak, siyasal iktidarın omuzdaşı TMMOB Orman Mühendisleri Odası bir yana ama
Türkiye Ormancılar Derneği’nin, yanı sıra, ilgili sendikalar ve “çevreci”/“doğa korumacı” kuruluşlar ile
hem “uzman” hem de pek popüler olan kimi “hoca” meslektaşlarımızın konuyla ilgili herhangi bir
açıklamasını ne gördüm ne de duydum. Herkes tatilde sanırım. Ne diyebilirim ki; “iyi tatiller !” dilemekten başka.
• Geçici Madde 14’ün getirdikleri üzerine...
✓ Bildiğiniz gibi, Anayasanın 169. maddesine göre,
“Devlet ormanları ... kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.”
Siyasal iktidarın “kamu yararından” ne anladığını biliyorsunuz sanırım; bence yalnızca “kendi
kamusunu”... Bu bir yana; tamam, genel olarak ele alındığında havaalanlarının, demiryolları
ile karayollarının yapılmasında, geleneksel ve yaygın olarak benimsenen anlamıyla “kamu
yararı” bulunduğu söylenebilir. Peki ama örneğin Uşak vb “yap-işlet-devret” yöntemiyle yolcu
sayısı garantisi verilerek yapılan kimi havaalanları ile Boğaz Köprüleri ve çevre yolları vb
daha çok “kimlerin işine yarıyor? Böylesi örnekleri göz önünde bulundurarak yanıtlayacağınız
umuduyla sorayım: Geçici Madde 14, yürürlüğe girmesinden önce yapılmış havaalanlarının
“izin alanı sınırları içerisinde yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas
alınarak yaptırılan ve işlettirilen...” tesisleri de neden kapsıyor ?
✓ Verilen izinlerden neden bedel alınmayacakmış. Neden? “Devlet ormanı” sayılan yerler, deyim yerindeyse “babanızın çiftliği” midir? İyi de; “faydalanmanın sürdürülebilirliği, günübirlik
alanların temizliği, bakımı ve düzeninin sağlanması gayesiyle” de olsa “orman parklarına” bile
giriş ücreti alınıyor ama? Yahu “orman parklarına” kimler gidiyor, hiç incelediniz mi; çoğun-
lukla artık tümüyle tükenmemişlerse dar gelirli yurttaşlarımız değil mi? “İnsafınız kurusun”
diyeceğim ama dili varmıyor.
✓ İzin verilmesi sırasında 6831 sayılı yasanın 17. maddesindeki temel koşula* neden hiç gönderme yapılmamıştır? Sözgelimi, bu maddenin 2010 yılında Anayasa Mahkemesi’nin kararı
doğrultusunda yeniden düzenlenen dördüncü fıkrasında yer verilen “Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması” koşuluna Geçici Madde
14’de neden yer verilmemiştir?
• 6831 sayılı yasanın Ek Madde 9’una getirilen “ek fıkralar” üzerine...
✓ Belki anımsarsınız: Ek Madde 9, 6831 sayılı yasaya 2008 yılında çıkarılan toplam beş mad-
delik Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapıl-
masına Dair Kanun’un 3. maddesiyle getirilmişti. “- Ne alaka?” demeyin artık... O zaman tek
fıkralık maddede yalnızca
“Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılacak spor tesislerine bu Kanunun 17 nci maddesinin
üçüncü fıkrası esaslarına göre izin verilebilir. Verilen bu izinlerden bedel alınmaz."
kuralına yer verilmişti.* Ancak izleyen yıllarda – 2010, 2012, 2012 ile 2014 ve 2014 !- bu mad-
deye beş fıkra eklenmişti (Ek 1). Şimdi getirilen ek fıkralarla “devlet ormanı” sayılan yerleri iyi-
den iyiye yol geçen hanına dönüştürmenin bir yolu daha açılmıştır artık. Bu ek fıkralar gibi Ek
Madde 9’a son olarak 9 Temmuz 2024 günü çıkarılan 7519 sayılı yasayla getirilen 4 “ek fıkra-
nın” da madde başlangıcındaki bu amaçla ne ilgisi var?
✓ Gözden kaçırılmaması gerekiyor: Fıkralar, “devlet ormanı” sayılan yerlerde, büyük bir olası-
lıkla da orman ekosistemleri içinde yapılacak tesislerle izin verilmesiyle ilgilidir. Bu izinlere
dayanılarak yapılacak tesislerin amacı ve niteliği ile ölçeği ekolojik koşullar, dolayısıyla
* Eklenen fıkralarda gönderme yapılan 6831 sayılı yasanın 17. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin uyarısı
üzerine 2010 yılında yeniden düzenlene dördüncü fıkrası şöyle:
“Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, hava ayrıştırma, altyapı, katı atık bertaraf ve
düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim,
ve spor tesisleri ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında
kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca
izin verilebilir. Devletçe yapılan ve/veya işletilenlerden bedel alınmaz. Bu izin süresi kırkdokuz yılı geçemez..”
ekosistemler üzerinde belirleyicidir. Böyleyken getirilen fıkralarla verilecek izinler için “zaruri
olan”, “bunların tamamlayıcısı olan”, “zaruri ihtiyaçlar” vb soyut ölçütlerle izin verilebilecek
yapılaşmalar -“otel, motel, lokanta, alışveriş üniteleri” vb- için yalnızca kullanım amaçları açıklanmıştır. Bu biçimleriyle söz konusu düzenlemeler, orman ekosistemleri üzerinde, başta orman yangınları olmak üzere çeşitli tehditler için uygun koşullar yaratmayacak mıdır?
✓ “Adına üst hakkı tesis edilen yüklenici/görevli şirketten” “ağaçlandırma bedeli dışında kira
dâhil başkaca hiçbir bedel...” alınmayacakmış. Aynı soru: Ne - den ?
✓ “... sözleşmesi gereği ilgili idareye ödenmesi gereken kira bedelinin veya işletme hakkının
devredilmesi” durumunda Orman Genel Müdürlüğü’nün özel bütçe hesabına devir bedelinin
neden tamamı değil de %50’si yatırılacak ? Ayrıca bu düzenleme devir işlemleri sırasında,
örneğin, “devir bedelini düşük göstermek” vb usulsüzlüklere yol açmayacak mıdır?
✓ “...karayolu sınır çizgisi içinde kalmak ve her bir tesis için 60.000 metrekareyi geçmemek”
koşulu yerine neden tesislerin tümünün –“toplamının”- kapsayabileceği alan için bir üst sınır
getirilmemiştir? Ayrıca, ekosistemleri etkileyebilecek etkinlikler söz konusu olduğunda tek başına nicel sınırlar getirmek yerine, etkinliğin ve/veya tesisin niteliği ile ölçeğinin de temel alınması gerekmez miydi?
***
Biliyorsunuzdur: Kimi il ve ilçe yönetimleri orman yangını “mevsimlerinde” “orman” sayılan yerlere
ve orman ekosistemlerine girişleri yasaklıyor. İyi de, sözgelimi
✓ “devlet ormanı” sayılan yerlerin içinde ve bitişiğinde, yazlık siteler, konutlar dışında 20 bin
dolayında yerleşme -köy ya da mahalle- bulunuyor;
✓ başta orman ürünü hasadı olmak üzere çeşitli ormancılık çalışmalarında onbinlerce insan
çoğunlukla orman yangını “mevsimlerinde” çalışıyor;
✓ onbeşbine yakın kişi ve kuruluş “bozuk/verimsiz/boşluklu kapalı” orman ve maki ekosistemlerinin bulunduğu “devlet ormanı” sayılan yerlerde “özel ağaçlandırma” adı altında çeşitli etkinlikler yapıyor;
✓ “devlet ormanı” sayılan yerlerde yalnızca 2012-2023 döneminde izin verilen 63 bin turizm,
enerji, madencilik vb tesisler çalışıyor
✓ vb vb vb...
Zaten “yol geçen hanına” dönüştürülmüş “ormanlarımız”, 9 Temmuz 2024 günü yürürlüğe giren 7519
sayılı yasayla 6831 sayılı yasaya getirilen Geçici Madde 14, yanı sıra, yine 6831 sayılı yasanın Ek
Madde 9’una eklenen 4 fıkrayla orman ekosistemlerinin içinde ve bitişiğindeki hareketliliğin daha da
artırmasına yol açılmış olmuyor mu?
Çok merak ediyorum; orman ekosistemlerimizin cayır cayır yandığı, özellikle yangın bölgelerindeki
meslektaşlarımızın canından bezdiği şu günlerde bu türden değişiklik ve eklemeler hangi “yap-işlet devretçi” beşli, onlu, yüzlü “çeteler” için yapıldı acaba?
***
Nasıl söylemişti Orhan Veli Kanık “Vatan İçin” başlıklı şiirinde;
“Neler yapmadık şu vatan için
Kimimiz öldük
Kimimiz nutuk söyledik”
Ek 1: 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun “devlet ormanı” sayılan yerleri yol geçen
hanına” dönüştüren düzenlerinden birisi: Ek Madde 9 ve İzleyen Yıllarda Getirilen Ek Fıkralar
Ek Madde 9 – (Ek : 31/7/2008 - 5801/2 md.)
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılacak spor tesislerine ve Savunma Sanayii Başkanlığınca yapılacak savunma maksatlı tesislere ve bunların müştemilatına bu Kanunun 17 nci
maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre izin verilebilir. Verilen bu izinlerden bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 25/6/2010-6001/33 md.) 9/5/1985 tarihli ve 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun çerçevesinde köye ve bağlı yerleşim birimlerine yönelik yol, su, atık su, gölet,
mezarlık ve altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesi maksadı ile verilen izinlerden bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 19/4/2012-6292/13 md.) Gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri ya da vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları hariç olmak üzere; yükseköğretim kurumlarına eğitim ve
araştırma maksatlı tesisler yapılması için bu Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre orman sayılan alanlardan bedelli izin verilebilir. Ayrıca, izin verilen bu alan içinde
izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel
Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla bedelli izin verilebilir. (Ek cümle: 26/2/2014-6527/3
md.) Verilen bu izinlerden ağaçlandırma ve arazi izin bedeli dışında herhangi bir bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 19/4/2012-6292/13 md.) Yukarıdaki fıkrada belirtilen bina ve tesislerin, yükseköğretim kurumlarınca veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce özel ve
hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda yapılmak istenmesi hâlinde Orman
ve Su İşleri Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, süresi, yapılan bina ve
tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir. İzin verilen
alanda yapılacak yol ve açık olarak düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri
tesisler ile enerji nakil hattı, su isale hattı, haberleşme, doğalgaz hattı, kanalizasyon gibi her
türlü altyapı tesisleri ve yine bu Kanunun 17 nci maddesine göre genel kamu hizmetlerine yönelik verilen izinler hariç olmak üzere, binaların taban alanları toplamı, izne konu orman sayılan
alanın yüzde on beşini geçemez.
(Ek fıkra: 26/2/2014-6527/3 md.) Devlet ormanlarında, erişme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaştırma yapıları ve müştemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım işletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi içinde kalmak kaydıyla izin verilir. Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen bu tesislerden herhangi bir bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 4/7/2024-7519/9 md.) ...
(Ek fıkra: 26/2/2014-6527/3 md.) Ayrıca; demiryolu, otoyol, Devlet ve il yolları ile su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanacağı alanlara,
Orman Genel Müdürlüğünce belirlenen yerlerden ağaçlandırma bedeli alınarak izin verilebilir.
(Ek fıkra: 4/7/2024-7519/9 md.) ...
(Ek fıkra: 4/7/2024-7519/9 md.)...
(Ek fıkra: 4/7/2024-7519/9 md.)...
söndürmekten dönüyorlardı;
kazada yitirdik.
Saygıyla anıyor; yakınlarına
sabır diliyorum.
21 Temmuz 2024
Merhaba;
Çok öfkeliyim çoook...
Yaşamımın üçtebirinden fazlası, meslek yaşantımın ise neredeyse yarısına yakını AKP
siyasal iktidarı döneminde geçti. Gerçekte hükümet olur olmaz gündeme getirdiği ünlü
“İkiBe arazilerini” satma girişimi bir anlamda erken gelen bir uyarıydı. Önceleri dikkate
alınır gibi oldu. Ama siyasal iktidarın “fıtratında olan” mirasyedicilik ormancılığımız ve
ormanlarımızda da sürdü. Yirmiki yılda 6831 sayılı Orman Kanunu’nu tam 31 kez de-
ğiştirdi. Ekonomik durumuzda, yanı sıra, emek sömürüsünde olduğu gibi ormancılığı-
mızda ve dolayısıyla ormanlarımızda da geldiğimiz durum ortada. Geçtiğimiz günlerde
yine “torbalanmış” olarak çıkardığı 7519 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Ka-
nunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun’la 6831 sayılı yasanın Ek Madde 8’sine dört yeni fıkra ekledi, yanı sıra, bir de
Geçici Madde 14’ü getirdi. “Tanrı gözlerinizi doyursun !” diyeceğim ama hiç doymuyor
ki; bu gidişle hiç doymayacak. Kaygılanıyorum ... Başlıktaki dileğin gerisini siz ge-
tirirsiniz artık.
Sürekli olarak yakınan dostlarıma söylüyorum: Endişelenmeyin ; bu kez “çok
uzun”, “yanı sıra, “bol dip notlu” bir “sessiz tartışma” yapmayacağım. Yapılan deği-
şiklikleri kimi vurgulamalarla olduğu gibi aktaracak ama aklıma takılan kimi soruları
sormakla yetineceğim yalnızca.
Bir yanda bir karış ormanı kurtarmak için can verenler bir yanda “devlet ormanı” sayı-
lan yerleri “babalarının çiftliği” sananlar... Buna yürek mi dayanır? Benim artık dayan-
mıyor ve ne yapacağımı bilmiyorum doğrusu.
Öfkelerim , derin kederlerim ve kaygılarımla.
Yücel Çağlar
yerlerdeki orman ekosistemleri olmak üzere tüm ekosistemlerimiz temelde işte böyle bir yasayla yö-
netilmeye çalışılıyor. “- Peki, gerektiğince yönetiliyor mu?” derseniz; yanıtım “bilmiyorum” olacak .
Siz söyleyin lütfen, gerektiğince yönetilebiliyor mu? Açıktır ki, eğer bu sıcaklarda böyle bir zahmete
girerseniz önce sizin “gerektiğincenizin” ne anlama geldiğini açıklamanız gerekecek. Gerçekten de
merak ediyorum; sizin “gerektiğinceniz” ne acaba?
Neyse; bu sıcaklarda sizi bir de ben bunaltmayayım.
Gelelim 7519 sayılı yasayla 6831 sayılı yasada yapılanlara... Olası değerlendirmelerinize –“tartış-
malarınıza” - yardımı olur düşüncesiyle aşağıdaki çizelgeyi hazırladım; özellikle dikkatinizi çekmek
istediklerimi ise renklendirdim ve koyulaştırdım:
Geçici Madde 14 Ek Madde 9’un İlk Fıkrası
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, devlet ormanlarında ulaşım hizmeti maksadıyla verilen havaalanı/havalimanı izin alanı sınırları içerisinde yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-iş-let-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dinî tesis, alışveriş üniteleri gibi tesislerle akaryakıt istasyonu, lojistik, kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binaları havaalanı/havalimanının müştemilatı sayılır ve Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. İzin verilen tesislerden herhangi bir bedel alınmaz. Alınan bedeller iade edilmez.”
“Ek Madde 9 – (Ek : 31/7/2008 - 5801/2 md.) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılacak spor tesislerine ve Savunma Sanayii Başkanlığınca yapılacak savunma maksatlı tesislere ve bunların müştemilatına bu Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre izin verilebilir. Verilen bu izinlerden bedel
alınmaz.”
(2008 yılında getirilen Ek madde 9’a sonradan toplam 9 “ek fıkra” getirilmiştir !)
7519 sayılı yasayla Ek Mdde 9’a Eklenen Fıkralar
Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde olan devlet ormanlarındaki erişme kontrolü uygulanan karayollarında yük aktarmak için zaruri olan yükleme ve boşaltma işlemlerine ait geçici depolar ve bunların tamamlayıcısı olan tesislere karayolu sınır çizgisi içinde kalmak ve her bir tesis için 60.000 metrekareyi geçmemek kaydıyla ağaçlandırma bedeli alınarak izin verilebilir. İzne konu tesislerin kiralanması, özelleştirme uygulamaları kapsamında işletme hakkının devredilmesi veya yap-işlet-devret modeliyle yaptırılması ve işlettirilmesi halinde orman sayılan alana isabet eden; sözleşmesi gereği ilgili idareye ödenmesi gereken kira bedelinin veya işletme hakkının devredilmesi halinde devir bedelinin %50’si Orman Genel Müdürlüğü özel bütçe hesabına izin sahibi tarafından yatırılır. İzinler, ilgili kamu idareleri veya kamu kurum ve kuruluşları adına devam eder, taahhüt senetlerinde yer alan haklar işletme süresi içinde aynı şekilde işleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine işletme süresi içinde işleticiler tarafından yerine getirilir
Devlet ormanlarında ulaşım hizmeti maksadıyla verilen havaalanı/havalimanı izin alanı içerisinde yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dinî tesis, alışveriş üniteleri gibi tesislerle akaryakıt istasyonu, lojistik, kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binalarına havaalanı/havalimanı sınırları içinde kalmak kaydıyla 17 nci madde hükümlerine göre izin verilebilir. Genel bütçe kapsamındaki idareler ile Devlet Hava Meydanları
İşletmesi Genel Müdürlüğünce yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen tesislerden herhangi bir bedel alınmaz.
Havaalanı/havalimanı izin alanı içerisinde kalan tesislerin yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılması halinde izin sahibinin talebi üzerine yüklenici/görevli şirket adına üst hakkı tesis edilebilir. İzinler izin sahibi adına devam eder. Adına üst hakkı tesis edilen yüklenici/görevli şirketten ağaçlandırma bedeli dışında kira dâhil başkaca hiçbir bedel alınmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünce yapılacak demiryolu ve buna bağlı elektrifikasyon, sinyalizasyon, haberleşme tesisleriyle bunların tamamlayıcısı olan yük merkezi ve yolcu taşıma istasyonu gibi zorunlu tesislere 17 nci maddenin üçüncü fıkrası esaslarına göre verilen izinlerden bedel alınmaz.
2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’na eklenen madde:
“EK MADDE 3- Devlet ormanları kapsamındaki alanlarda havaalanı/havalimanı projeleri kapsamında,
havaalanı/havalimanı sınırları içerisinde hava ve kara tarafı için gerekli tesis alanları ile yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dinî tesis, alışveriş üniteleri gibi tesislerle akaryakıt istasyonu, lojistik, kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binaları için verilen izinlerden herhangi bir bedel alınmaz.”Benim akıl edebildiğim soruların başlıcaları ise şunlar...
Yasa TBMM’nin gündemindeyken ve sonrasında bekledim; bir “Tarının kulu çıksın da bir şeyler söylesin !” diye. Ancak, siyasal iktidarın omuzdaşı TMMOB Orman Mühendisleri Odası bir yana ama
Türkiye Ormancılar Derneği’nin, yanı sıra, ilgili sendikalar ve “çevreci”/“doğa korumacı” kuruluşlar ile
hem “uzman” hem de pek popüler olan kimi “hoca” meslektaşlarımızın konuyla ilgili herhangi bir
açıklamasını ne gördüm ne de duydum. Herkes tatilde sanırım. Ne diyebilirim ki; “iyi tatiller !” dilemekten başka.
• Geçici Madde 14’ün getirdikleri üzerine...
✓ Bildiğiniz gibi, Anayasanın 169. maddesine göre,
“Devlet ormanları ... kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.”
Siyasal iktidarın “kamu yararından” ne anladığını biliyorsunuz sanırım; bence yalnızca “kendi
kamusunu”... Bu bir yana; tamam, genel olarak ele alındığında havaalanlarının, demiryolları
ile karayollarının yapılmasında, geleneksel ve yaygın olarak benimsenen anlamıyla “kamu
yararı” bulunduğu söylenebilir. Peki ama örneğin Uşak vb “yap-işlet-devret” yöntemiyle yolcu
sayısı garantisi verilerek yapılan kimi havaalanları ile Boğaz Köprüleri ve çevre yolları vb
daha çok “kimlerin işine yarıyor? Böylesi örnekleri göz önünde bulundurarak yanıtlayacağınız
umuduyla sorayım: Geçici Madde 14, yürürlüğe girmesinden önce yapılmış havaalanlarının
“izin alanı sınırları içerisinde yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas
alınarak yaptırılan ve işlettirilen...” tesisleri de neden kapsıyor ?
✓ Verilen izinlerden neden bedel alınmayacakmış. Neden? “Devlet ormanı” sayılan yerler, deyim yerindeyse “babanızın çiftliği” midir? İyi de; “faydalanmanın sürdürülebilirliği, günübirlik
alanların temizliği, bakımı ve düzeninin sağlanması gayesiyle” de olsa “orman parklarına” bile
giriş ücreti alınıyor ama? Yahu “orman parklarına” kimler gidiyor, hiç incelediniz mi; çoğun-
lukla artık tümüyle tükenmemişlerse dar gelirli yurttaşlarımız değil mi? “İnsafınız kurusun”
diyeceğim ama dili varmıyor.
✓ İzin verilmesi sırasında 6831 sayılı yasanın 17. maddesindeki temel koşula* neden hiç gönderme yapılmamıştır? Sözgelimi, bu maddenin 2010 yılında Anayasa Mahkemesi’nin kararı
doğrultusunda yeniden düzenlenen dördüncü fıkrasında yer verilen “Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması” koşuluna Geçici Madde
14’de neden yer verilmemiştir?
• 6831 sayılı yasanın Ek Madde 9’una getirilen “ek fıkralar” üzerine...
✓ Belki anımsarsınız: Ek Madde 9, 6831 sayılı yasaya 2008 yılında çıkarılan toplam beş mad-
delik Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapıl-
masına Dair Kanun’un 3. maddesiyle getirilmişti. “- Ne alaka?” demeyin artık... O zaman tek
fıkralık maddede yalnızca
“Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılacak spor tesislerine bu Kanunun 17 nci maddesinin
üçüncü fıkrası esaslarına göre izin verilebilir. Verilen bu izinlerden bedel alınmaz."
kuralına yer verilmişti.* Ancak izleyen yıllarda – 2010, 2012, 2012 ile 2014 ve 2014 !- bu mad-
deye beş fıkra eklenmişti (Ek 1). Şimdi getirilen ek fıkralarla “devlet ormanı” sayılan yerleri iyi-
den iyiye yol geçen hanına dönüştürmenin bir yolu daha açılmıştır artık. Bu ek fıkralar gibi Ek
Madde 9’a son olarak 9 Temmuz 2024 günü çıkarılan 7519 sayılı yasayla getirilen 4 “ek fıkra-
nın” da madde başlangıcındaki bu amaçla ne ilgisi var?
✓ Gözden kaçırılmaması gerekiyor: Fıkralar, “devlet ormanı” sayılan yerlerde, büyük bir olası-
lıkla da orman ekosistemleri içinde yapılacak tesislerle izin verilmesiyle ilgilidir. Bu izinlere
dayanılarak yapılacak tesislerin amacı ve niteliği ile ölçeği ekolojik koşullar, dolayısıyla
* Eklenen fıkralarda gönderme yapılan 6831 sayılı yasanın 17. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin uyarısı
üzerine 2010 yılında yeniden düzenlene dördüncü fıkrası şöyle:
“Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, hava ayrıştırma, altyapı, katı atık bertaraf ve
düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim,
ve spor tesisleri ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında
kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca
izin verilebilir. Devletçe yapılan ve/veya işletilenlerden bedel alınmaz. Bu izin süresi kırkdokuz yılı geçemez..”
ekosistemler üzerinde belirleyicidir. Böyleyken getirilen fıkralarla verilecek izinler için “zaruri
olan”, “bunların tamamlayıcısı olan”, “zaruri ihtiyaçlar” vb soyut ölçütlerle izin verilebilecek
yapılaşmalar -“otel, motel, lokanta, alışveriş üniteleri” vb- için yalnızca kullanım amaçları açıklanmıştır. Bu biçimleriyle söz konusu düzenlemeler, orman ekosistemleri üzerinde, başta orman yangınları olmak üzere çeşitli tehditler için uygun koşullar yaratmayacak mıdır?
✓ “Adına üst hakkı tesis edilen yüklenici/görevli şirketten” “ağaçlandırma bedeli dışında kira
dâhil başkaca hiçbir bedel...” alınmayacakmış. Aynı soru: Ne - den ?
✓ “... sözleşmesi gereği ilgili idareye ödenmesi gereken kira bedelinin veya işletme hakkının
devredilmesi” durumunda Orman Genel Müdürlüğü’nün özel bütçe hesabına devir bedelinin
neden tamamı değil de %50’si yatırılacak ? Ayrıca bu düzenleme devir işlemleri sırasında,
örneğin, “devir bedelini düşük göstermek” vb usulsüzlüklere yol açmayacak mıdır?
✓ “...karayolu sınır çizgisi içinde kalmak ve her bir tesis için 60.000 metrekareyi geçmemek”
koşulu yerine neden tesislerin tümünün –“toplamının”- kapsayabileceği alan için bir üst sınır
getirilmemiştir? Ayrıca, ekosistemleri etkileyebilecek etkinlikler söz konusu olduğunda tek başına nicel sınırlar getirmek yerine, etkinliğin ve/veya tesisin niteliği ile ölçeğinin de temel alınması gerekmez miydi?
***
Biliyorsunuzdur: Kimi il ve ilçe yönetimleri orman yangını “mevsimlerinde” “orman” sayılan yerlere
ve orman ekosistemlerine girişleri yasaklıyor. İyi de, sözgelimi
✓ “devlet ormanı” sayılan yerlerin içinde ve bitişiğinde, yazlık siteler, konutlar dışında 20 bin
dolayında yerleşme -köy ya da mahalle- bulunuyor;
✓ başta orman ürünü hasadı olmak üzere çeşitli ormancılık çalışmalarında onbinlerce insan
çoğunlukla orman yangını “mevsimlerinde” çalışıyor;
✓ onbeşbine yakın kişi ve kuruluş “bozuk/verimsiz/boşluklu kapalı” orman ve maki ekosistemlerinin bulunduğu “devlet ormanı” sayılan yerlerde “özel ağaçlandırma” adı altında çeşitli etkinlikler yapıyor;
✓ “devlet ormanı” sayılan yerlerde yalnızca 2012-2023 döneminde izin verilen 63 bin turizm,
enerji, madencilik vb tesisler çalışıyor
✓ vb vb vb...
Zaten “yol geçen hanına” dönüştürülmüş “ormanlarımız”, 9 Temmuz 2024 günü yürürlüğe giren 7519
sayılı yasayla 6831 sayılı yasaya getirilen Geçici Madde 14, yanı sıra, yine 6831 sayılı yasanın Ek
Madde 9’una eklenen 4 fıkrayla orman ekosistemlerinin içinde ve bitişiğindeki hareketliliğin daha da
artırmasına yol açılmış olmuyor mu?
Çok merak ediyorum; orman ekosistemlerimizin cayır cayır yandığı, özellikle yangın bölgelerindeki
meslektaşlarımızın canından bezdiği şu günlerde bu türden değişiklik ve eklemeler hangi “yap-işlet devretçi” beşli, onlu, yüzlü “çeteler” için yapıldı acaba?
***
Nasıl söylemişti Orhan Veli Kanık “Vatan İçin” başlıklı şiirinde;
“Neler yapmadık şu vatan için
Kimimiz öldük
Kimimiz nutuk söyledik”
Ek 1: 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun “devlet ormanı” sayılan yerleri yol geçen
hanına” dönüştüren düzenlerinden birisi: Ek Madde 9 ve İzleyen Yıllarda Getirilen Ek Fıkralar
Ek Madde 9 – (Ek : 31/7/2008 - 5801/2 md.)
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılacak spor tesislerine ve Savunma Sanayii Başkanlığınca yapılacak savunma maksatlı tesislere ve bunların müştemilatına bu Kanunun 17 nci
maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre izin verilebilir. Verilen bu izinlerden bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 25/6/2010-6001/33 md.) 9/5/1985 tarihli ve 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun çerçevesinde köye ve bağlı yerleşim birimlerine yönelik yol, su, atık su, gölet,
mezarlık ve altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesi maksadı ile verilen izinlerden bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 19/4/2012-6292/13 md.) Gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri ya da vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları hariç olmak üzere; yükseköğretim kurumlarına eğitim ve
araştırma maksatlı tesisler yapılması için bu Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre orman sayılan alanlardan bedelli izin verilebilir. Ayrıca, izin verilen bu alan içinde
izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel
Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla bedelli izin verilebilir. (Ek cümle: 26/2/2014-6527/3
md.) Verilen bu izinlerden ağaçlandırma ve arazi izin bedeli dışında herhangi bir bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 19/4/2012-6292/13 md.) Yukarıdaki fıkrada belirtilen bina ve tesislerin, yükseköğretim kurumlarınca veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce özel ve
hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda yapılmak istenmesi hâlinde Orman
ve Su İşleri Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, süresi, yapılan bina ve
tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir. İzin verilen
alanda yapılacak yol ve açık olarak düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri
tesisler ile enerji nakil hattı, su isale hattı, haberleşme, doğalgaz hattı, kanalizasyon gibi her
türlü altyapı tesisleri ve yine bu Kanunun 17 nci maddesine göre genel kamu hizmetlerine yönelik verilen izinler hariç olmak üzere, binaların taban alanları toplamı, izne konu orman sayılan
alanın yüzde on beşini geçemez.
(Ek fıkra: 26/2/2014-6527/3 md.) Devlet ormanlarında, erişme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaştırma yapıları ve müştemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım işletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi içinde kalmak kaydıyla izin verilir. Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen bu tesislerden herhangi bir bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 4/7/2024-7519/9 md.) ...
(Ek fıkra: 26/2/2014-6527/3 md.) Ayrıca; demiryolu, otoyol, Devlet ve il yolları ile su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanacağı alanlara,
Orman Genel Müdürlüğünce belirlenen yerlerden ağaçlandırma bedeli alınarak izin verilebilir.
(Ek fıkra: 4/7/2024-7519/9 md.) ...
(Ek fıkra: 4/7/2024-7519/9 md.)...
(Ek fıkra: 4/7/2024-7519/9 md.)...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder